Kişisel bakım önem vermemiz gereken konulardan bir tanesi. Her vücudun kendine özgü bir yapısı ve buna uyun uygulamalarla daha güzel daha canlı hale getirilmesi mümkün. Evde kendi kendinize yapabileceğiniz uygulamalar olduğu gibi destek alarak profesyonel anlamda da daha fazla isteğinize ulaşmanız istediğiniz sonuca ulaşma olasılığını arttıracaktır. Lazer epilasyon uygulaması öncesinde hangi uygulamanın cildinize uygun olduğu hangi tedavinin daha iyi sonuç vereceğini belirlemek önemlidir. Bu sebeple doğru bir seçim yaparak destek almanız önemli bir nokta olarak önümüze çıkıyor.
Lazer Epilasyon Yöntemleri
Alexandrite Lazer
Alexandrite Lazerde kullanılan lazerler, 755 nanometre dalga boyundadır. Bu yöntemi diğerlerinden ayıran şey, deri içerisinde diğerlerinden daha kısa bir yol almasıdır. Bu mesafe kıl köküne ulaşması için yeterli bir mesafedir. Bir diğer özelliği ise, lazer kıla rengini veren melanin ismindeki boya maddesi tarafından çok tutulan lazerlerdir. Bunun hem avantajları hem de dezavantajları vardır. Melanin tarafından lazerlerin tutulması, koyu renk kıla sahip olanlar için avantaj sağlar. Deri rengi koyu olanlarda ise risk yaratabilmektedir. Bu risk sebebiyle koyu tenli kişilerde deneme yapılmadan tedavi uygulanmamalıdır. Koltuk altı, bacak, bikini, genital bölgede kullanılması önerilmektedir.
Bu yöntemin yan etkilerinden birisi, yüz bölgesine uygulandığı takdirde, yüzdeki kıllarda artış meydana getirebilir. Seçim yapılırken, bu ihtimal göz önünde bulundurulmalıdır.
Hibrit Lazer
Geleceğin teknolojisi olarak adlandırılan hibrit lazer yöntemi, güvenli iki dalga boyunu aynı anda gönderebiliyor. Saniyede 12 Hz atım hızına sahip. Normal lazer yönteminde ince ve açık renkli tüylerde sonuç almak zorken, Hibrit Lazer tekniğinde ince ve açık renkli tüylerde de sonuç alınabiliyor. Cihazın minimum 15 bin atış yapabileceği garantisi veriliyor. İstenmeyen tüyler dışında, akne ve damar tedavilerinde de kullanılabiliyor. Tüm cilt tiplerinde uygulanan bu yöntemde sonuç alma olasılığı oldukça yüksek.
ND-Yağ
Damar ve leke tedavisinde kullanılan lazer yöntemlerinden biri olan Nd: Yağ renkli tüylerin köklerini yakar ve kılların kalıcı olarak çıkmasını engeller. Koyu renkli tüylerin yakılmasında daha etkili sonuçlar elde edilmektedir. Koyu tenlilerde ise açık renkli tüylerin yakılmasında etkilidir. 4-6 seansta yüksek oranda sonuç alınmaktadır. Ortalama olarak 6-8 hafta sürmektedir. Bu yöntem alt bacak, kasık ve koltuk altında daha hızlı etki göstermektedir. üst bacak, kol, gövde, göğüs dudak üstü bölgelerinde sonuç biraz daha geç alınmaktadır.
Diod Lazer
Yeni bir teknoloji olan Diod Lazer, kendisini yeni yeni geliştirmeye başlamıştır. Uzun dalga boyu nedeniyle ince ve kısa tüylerde pek etkili olmayabilir fakat geleceğin tedavi yöntemlerinden biri olarak gösterilmektedir. Kalın ve kaba kıllara sahip kişilerde, kılların uzamasında gecikme gösterir. Bu yöntemin sağladığı avantajlar şöyle sıralanabilir;
-Diode lazer daha uzun lzer edalga boyları kullanılır, ve böylelikle koyu tenli kişilerde daha iyi sonuç alınmasını sağlar.
-Cilde daha güvenli daha yoğun etki edebilecek bir sistemdir.
-Vücudun daha büyük bölgelerine daha hızlı tedavi uygulanabilmesini sağlar.
Belli başlı durumlarda yan etki olarak ciltte kızarıklık, kabarma vb reaksiyonlarla karşılaşılabilir.
IPL Lazer
Son yıllarda lazer çeşitleri arasında en büyük yeniliklerden biri olarak nitelendirilen IPL Lazer, bilgisayar kontrollü ışık tedavisi uygulanarak gerçekleştirilmektedir. Tedavide kullanılacak olan dalga boyları, hastanın problemine göre farklılık göstermektedir. Yöntem şu problemlerde kullanılmaktadır;
*Epilasyon,
*Akne tedavisi (sivilce),
*Cilt yenileme,
*Kırışıklık tedavisi,
*Pigmente lezyonların tedavisi(koyuluklar),
*Solar Lentigo, efelit tedavisi ( lekeler),
*Striae Distensea ( Çatlak) tedavisi
*Telenjiektazi (Kılcal damar)
Lazer sonrasında hasta bazı yan etkilerle karşı karşıya kalabilir. Bunlardan bazıları; kızarıklık, beyaz leke, kahverengi leke, su toplaması şeklindedir. Bu nedenle doktor olmayan kişiler aracılığıyla bu tedavinin uygulanması önerilmez. Tedavide çok az bir ağrı hissedilebilmektedir. Bu ağrı işlem öncesinde kullanılan kremlerle olabildiğince aza indirilmektedir.